27 Mart 2017 Pazartesi

                 DÜNYADAKİ  SIRA DIŞI YERLER

Birazdan göreceğimiz mekanlar, şehirler ya da bölgeler hükümetlerinin uluslararası anlaşmaların aldıkları kararlarla görülmesi yasak yerler.


Amerika Birleşik Devletleri Başkanı'nın dahi girmeye yasaklı olduğu bu bölge, UFO'ların düştüğünün ve UFA'larla iletişime geçildiği düşünülen bir bölge.



M.Ö 400 yılında inşa edilen Ise  Grand Shrine, Japon mitolojisinde Güneş Tanrısı Amaterasu'nun evi olarak biliniyor, Hükümet, Grand Shrine'e giriş hakkı olarak yalnızca rahip ve rahibe olanak tanıyor.Turist olarak bu 2400 yıllık tarihi görmemiz mümkün değil.



Stalin zamanında yapılan bu tüneller, 30.000 kişilik kapasiteye sahip ve tüm şehri dolaşabiliyor.Kurulduğu yıllarda "Metro 2 " adıyla da bilinen tüneli gezmeye kalktığınız da KGB ajanlarını bulmanız muhtemel.





Blue Ridge Dağları'nın eteklerine kurulan Mount Weather Merkezi, hükümetin acil durum operasyonlarını yürüttüğü yer olarak biliniyor.1958 yılında Sovyet Rusya'nın Sputnik uydusunu uzaya fırlatmasının ardından savunma amaçlı kurulan merkeze ABD'nin üst bürokratı olsanız ahi giremiyorsunuz.




1996 yılına kadar ziyarete açık olan ada, National Geographic yönetmenlerinin de kameralarına aldığı eşsiz güzelliklere sahip.Ancak hükümet dış dünyayla olan iletişimin yerlilerin kültürüne zarar vereceğini düşündüğü için adaya ziyaretleri yasaklıyor.



Raf Menwith Hill'in dünya üzerindeki en büyük elektrik denetleme istasyonu olduğu düşünülüyor. Merkezin kendine ait, tüm dünyayla iletişim kurabileceği devasa bir uydusu dahi var.Hal böyle olunca, buraya girmekte yasak oluyor.

Bunlar dünyada girilmesi yasak olan yerler olduğu için fazlasıyla sıra dışıydı.Bunların dışın da insanların ilgi odağı olan fazlasıyla turist çeken yerler var.




Fransa'daki Saint Michel d'Aiguilhe adlı kayalık 85 metre yükseklik ve 268 taş basamaktan geçerek tepeye ulaşılıyor.



Nijerya'nın başkenti Abuja kuzeyinde ve 725 metrelik çapı bulunan Zuma kayalığı doğal güzelliğiyle yerli yabancı turistlerin akınına uğramaktadır.



365 metre yükseklikteki Sugarloaf dağı kayalığı, Brezilya'nın Guanabara Körfezi'nde bulunuyor. Üzerine teleferikle çıkılabilen eşsiz manzaraya sahip dağda seyir terası bulunuyor.


Sri Lanka'daki olağanüstü manzara ve yapıya sahip Sigiriya kayalığın üstünde kale ve sarayı bulunuyor. M.Ö 5. yüzyılında manastır olarak kullanılan kayalık daha sonra kralın sarayı olmuş.



Pico Cao Grande kayalığı 300 metra yüksekliğinde ve Sao Tome Adası'nın güneyinde bulunuyor. Tepesi bulut ve sisle kaplanan inanılmaz yapıya sahip.



Benzersiz yapısıyla görenleri büyüleyen Penyai kayalığı İspanya'da bulunuyor. 332 metre yüksekliği bulunan doğal taş denizin üzerinde bulunuyor.



Devli kulesi olarak bilinen kayalık, başkan Theodore Roosevelt tarafından 24 Eylül 1906, tarihinde kurulan ilk Amerika Birleşik Devletleri Ulusal Anıtı olarak tarihe geçen kayalık 386 metre yükseklikte ve her yıl 400 bin kişi ziyaret ediyor.



Kolombiya'daki El Penon de Guatape kayalığı 385 metre yükseklikte ve yaklaşık 11.000.000 ton ağırlığında olduğu düşünülüyor.



 Üzerinde kale inşa edilen Trosky kayalığı Çek Cumhuriyetin'de bulunuyor.Kale 14.yy da,  baba oğul adı verilen 47 ve 57 metre yüksekliği olan iki kayalık üzerinde inşa edilmiştir.



Gürcistan'ın Katskhi köyünde bulunan doğal bir kireç atşı kayalığı yaklaşık 40 metre yükseklikte ve küçük bir nehir vadisinde yer alıyor.Kayalığın üzerinde küçük bir kilise bulunuyor.



Bu gördüğünüz bir uçak mezarlığı Arizona (ABD) da bulunuyor.
Böyle bir mezarlığın çölün ortasında kurulmasının sebebi, nemsiz ortamın metalde ki bozulmayı geciktirmesi.Ama ne olursa olsun, bu uçaklar son uçuşlarını çoktan tamamlamış.




New Mexico çölü zemininde 500 metre yüksekliğe ulaşan bu kayalık aynı zamanda Navajo yerlileri için de kutsal bir mekan.Halen de Navajo ulusu tarafından yönetilen bu yer, 17 km uzaktaki bir kasabayla da aynı adı taşıyor.
Çölün ortasında yol alan bir gemiyi andıran dev kayalık, birçok filme ve hikayeye konu olduğu gibi, tırmanışçıların ve tabi ki fotoğrafçıların da ilgi odağı.



Burası Bhutan'daki Kaplan Yuvası tapınağı.300 metre yükseklikteki 400 yıllık Taktsang tapınak kompleksi birçok mağarayı da içerisinde barındırıyor. Bhutan'daki doğal mağaralardan oluşan bu mekanın aynı zamanda Budistler için kutsal değeri var.
Tapınağın asıl önemi, Bhutan'a Budizm'i tanıtan Padmasambhava'nın 8. yüzyılda burada 3 yıl, 3 ay, 3 gün ve 3 saat meditasyon yaptığına inanılması.



Cehennem Kapısı olarak anılan bu yer Türkmenistan'da bulunuyor.Mekan 70'li yıllarda insan eliyle yaratılmış.Bölgede bulunan doğalgaz rezervlerinden kaynaklanan olay, çukurun içinden sızan fazla doğalgazın Sovyet mühendisler tarafından tutuşturulmasıyla meydana gelmiş.
Ateşin birkaç hafta içinde söneceği düşünülmüş ama yaklaşık 40 yıldır orada, içi kaynayan çamurla dolu 70 metre genişliğinde dev bir çukur var.Buraya "Cehennem Kapısı" deniyor çünkü alevlere fazla yaklaşırsanız kendinizi cehennemdeymiş hissine kapılıyorsunuz.



Şampanya Havuzu denilen bu yer Yeni Zelanda'da bulunuyor.Maori savaşçılarının ağrıyan kaslarını ve ruhlarını dinlendirmek için geldikleri bu hidrotermal oluşum, yaklaşık 900 yıl önce meydana gelmiş.
Oluşuma bu eşsiz rengini veren şey yeraltından kaynayarak gelen suyun içindeki farklı mineraller. Suyun içerdiği yüksek orandaki karbondioksit ise onun sürekli şampanya gibi köpüklü olmasını sağlıyor.



Belze'nin 70 km, açığında yer alan Denizfeneri Resifi'nde bulunan "Mavi Çukur" dalgıçların isimlendirdiği diğer birçok mavi çukurdan biraz daha farklı ve 124 metre derinliğindeki bu çukurun dalgıçlık camiasında özel bir yeri var.



Kuzey Urallar'da Sibirya'nın ortasında yer alan kayalıklar efsaneye göre, kaçarken donan dev askerlermiş.
Dünyada fazla tanınmasa da Rusya'da çok ünlü olan bu kayalıkların yüksekliği 30-40 metre arasında değişiyor.Yanlarına ulaşmak normal şartlarda oldukça zorlu bir yolculuk gerektiriyor ama tecrübeli Stefan Glowaz zirveye ulaşmayı başarmış.



Venezuela'daki yaklaşık 1000 metre yüksekliğindeki Angel Şelalesi, kesintisiz olarak dökülen dünyanın en yüksek şelalesi olarak kabul edilir.Auyantepui Dağı'ndaki Canaima Ulusal Parkı'nda yer alan mekan aynı zamanda Pixar yapımı UP isimli filme de konu olmuştu.
Mekan adını, şelalenin üzerinden ilk defa uçarak geçen ve daha sonra inerek 30 yıl kadar yaşayan Amerikalı havacı Jimmie Angel'dan alıyor.




Burası, Sovyetler Birliği tarafından 1982 yılında inşa edilen ve şu an bir harebe olan Buzludzha anıtı.
Duvarlarında Sovyet ve Bulgar tarihini anlatan resimler olan yapının çatısı bakırdan yapılmış ve zamanla bu değerli maden sökülüp alındıkça bina da soğuk kış şartlarının insafına bırakılmış.




Tasman Körfez'inde hemen sahilde bulunan bu tuhaf doğal yapı ortadan bölünmüş bir elmayı andırmasından dolayı bu ismi almış.Bunun nasıl olduğunu ve nereden geldiğini bilen olmasa da turistler için önemli bir uğrak noktası olmuş.






25 Mart 2017 Cumartesi


                             İLK İZOHİPS HARİTAM


                KONULARINA GÖRE HARİTALAR

Konularına göre haritalar, kullanım amaçlarına göre genel haritalar ve özel haritalar olmak üzere ikiye ayrılır.

   Genel Haritalar

Toplumun geniş kesimi tarafından kullanılan haritalardır.

-Topoğrafya Haritaları:

İzohips (eş yükselti) eğrisi yöntemi ile yapılır.Araziyi ölçekleri oranında ayrıntıları ile gösterir.Ölçekleri 1/20.000 ile 1/500.000 arasında değişir.1/20.000'den büyük ölçekli olanlar kadastro işlerinde ve askeri amaçlarla kullanılır.Bu haritalardan ölçek,uzunluk alan ve eğim hesaplamada yararlanılır.


-Fiziki Haritalar:

Fiziki haritalar, yeryüzünün kabartı ve çukurluklarını gösteren orta ya da büyük ölçekli haritalardır.Fiziki haritalar hazırlanırken eş yükselti ve eş derinlik eğrileri geniş aralıklarla geçirilir.Bu aralıklar çeşitli renklerle boyanır.Yükseltiler genellikle yeşil,sarı ve kahverenginin çeşitli tonları ile, derinlikler ise açıktan koyuya mavi rengin tonları ile gösterilir.


-Siyasi ve İdari Haritalar:

Yeryüzünde veya bir kıta da bulunan ülkeleri, bir ülkenin idari bölüşümünü, yerleşim merkezlerini gösteren haritalardır.Bu haritalardan uzunluk ve alan bulmada yararlanılır.Ancak yer şekilleri hakkında bilgi edinilmez.


-Duvar ve Atlas Haritaları:

Eğitim ve öğretim amacına yönelik haritalardır.Ölçekleri 1/1.100.000'dan daha küçüktür. Dünya'nın tümünü, kıtaları veya ülkeleri gösterirler.

    Özel Haritalar

Belirli bir konu için hazırlanmış haritalardır.

-Arazi Yararlanma Haritaları:

Bir bölgede arazinin nasıl kullanıldığını gösteren haritalardır.Bu haritalar yardımıyla ekili-dikili alanların, çayır ve mera alanlarının bölünüşü ile kayalık ve bataklık gibi kullanılmayan alanlar hakkında bilgi edinilir.Tarımın türü ve tarım ürünleri de bu haritalarda gösterilir.

-Ekonomi Haritaları:

Dünya'nın bütününün ya da bir bölümünün ekonomik özelliklerini  gösteren haritalardır.Bu haritalar yardımıyla endüstri kuruluşlarının türü , sayısı, dağılışı, çalışanların sayısı hakkında bilgi edinilir.

-Hidrografya Haritaları:

Bir bölgenin su potansiyeli hakkında bilgi veren haritalardır.Bu haritalar yardımıyla akarsuların drenaj tipi , akım miktarı, kanallar, göl sularının özellikleri, yeraltı sularının türü, kaynakların türü sayısı ve verimlilik derecesi hakkında bilgi edinilir.

-İzoterm Haritaları:

Bir bölgede , eş sıcaklıktaki noktaları birleştiren eğriye izoterm denir.
İzoterm yardımıyla çizilen izoterm haritalarından, bir bölgedeki sıcaklık dağılışı hakkında bilgi edinilir.Sıcaklık dağılışını daha iyi gösterebilmek için, bu haritalar sıcaklık basamaklarına uygun olarak renklendirilir.Sıcak yerler için kırmızının tonları, soğuk yerler mavinin tonları kullanılır.


-Jeomorfoloji Haritaları:

Bir bölgedeki şekillenme süreci yani iç ve dış güçlerin etkisiyle oluşan yer şekilleri hakkında bilgi veren haritalardır.
Bu haritalarda faylar, yamaçlar, vadi türleri, birikinti konileri, sekiler,ovalar ve daha bir çok yer şekli taranarak gösterilir.Yer şekillerinin kolay ayırt edilmesi amacıyla bu haritalar renklendirilir.

-Nüfus Haritaları:

Dünya'nın bütününde ya da bir bölümünde ki nüfusun dağılışı ve özellikleri hakkında bilgi veren haritalardır.Bu haritalarda nüfus dağılışı noktalama ile gösterilir.Nüfus yoğunluğu haritaları ise renklendirilir.


-Toprak Haritaları:

Bir bölgenin toprak özellikleri ve dağılışları hakkında bilgi veren haritalardır.Bu haritalardan , yetiştirilecek ürünlerin belirlenmesi , buna bağlı olarak topraklardan daha iyi verim alınabilmesi gibi bir çok konuda yararlanılır.

             ÖLÇEKLERİNE GÖRE HARİTALAR

Büyük Ölçekli Haritalar:

Ölçekleri 1/200.000'e kadar olan bu haritalarda;
-Küçültme oranı azdır.
-Ayrıntı fazladır.
-Birim düzlemde gösterilen gerçek alan küçüktür.
-Eş yükselti eğrileri arasındaki yükselti farkı azdır.
-Planlar ve topoğrafya bu gruba girer.

Orta Ölçekli Haritalar:

-Ölçekleri 1/200.000 ile 1/1.100.000 arasında olan haritalardır.
-Ayrıntıları büyük ölçekli haritalara göre daha azdır
.

Küçük Ölçekli Haritalar:

Ölçekleri 1/1.000.000'dan  daha küçük olan haritalarda;
-Ayrıntı en azdır.
-Küçültme oranı en fazladır.
-Birim düzlemde gösterilen gerçek olan büyüklüktür.
-Eş yükselti eğrileri arasındaki fark fazladır.
-Duvar ve atlas haritaları bu gruba girer.


24 Mart 2017 Cuma

               Coğrafyanın İlkeleri Ve Bölümleri

Coğrafya biliminin üç tane ilkesi vardır.Bunlar;

1)Dağılış İlkesi:

Coğrafya araştırmalarına neden olan konuların belirli bir alandaki yayılışı ve bulunuş biçimleri , dağılış olarak ifade edilir.

Yatay Dağılış:

Harita üzerinde gösterilmesidir.Örneğin; Tarım Alanlarının Türkiye'de ki Dağılış Haritasından tarım alanlarının nerede bulunduğu , yüz ölçümlerinin ne kadar olduğu hakkında bilgiler anlaşılabilir.

Dikey  Dağılış:

Harita üzerinde eş yükselti eğrilerini kullanarak dikey dağılış gösterilebilir.

Zaman da dağılış İlkesi: 

Belirli zaman aralığında elde  edilmiş veriler bir grafik üzerinde gösterilir.Örneğin 1950-2010 yılları Gölyazı Nüfus Sayım Grafiği.

2)Nedensellik İlkesi:

Coğrafi olayların oluşum nedenlerini araştırır.Coğrafi olayların neden ve sonuçları üzerinde durur.

3)Karşılıklı İlgi (Bağlantı) İlkesi:

Coğrafi olayların birbirleriyle karşılıklı ilişkilerini araştırır.Bu nedenle coğrafi olaylar incelenirken aralarındaki karşılıklı ilişki yani bağlantıları da ortaya konur.


Coğrafyanın Bölümleri

Matematik Coğrafya:

Yerin şekli ve boyutları konu edinir.Matematik , jeodezi ve topografyadan yararlanır.

Kartografya:

Harita çizimlerini konu alır.

Klimatoloji:

İklim ve hava koşullarını inceler, iklimlerin genel karakterini tanıtır. Meteorolojiden yararlanır.

Jeomorfoloji:

Yer şekillerinin oluşumlarını, özelliklerini ve gelişimlerini inceler , Jeoloji'den yararlanır.

Hidroğrafya:

Su küreyi inceler Hidrolojiden yararlanır.

Biocoğrafya:

Bitki ve hayvanların dağılışını inceler Zooloji ve Botanik'ten yararlanır.

Beşeri-ekonomik Coğrafya:

Nüfus , yerleşme ve ekonomik etkinlikleri konu alır.Antropoloji, Etnoloji , Demografi , Ekonomi , Sosyoloji ve Tarih gibi bilim dallarından yararlanır.

Yerel  coğrafya:

Yeryüzünde ki coğrafi bölgeleri ve ülkeleri inceler.

             Coğrafyanın Yararlandığı Bilim Dalları

Astronomi:

Uzay bilimidir.

Jeoloji:

Yer bilimidir.

Jeofizik:

Dünyanın iç yapısını inceleyen bilim dalıdır.

Hidroloji:

Sular bilimidir.

Meteoroloji:

Atmosfer olaylarını inceleyen bilim dalıdır.

Kartografya:

Harita bilimidir.

Zooloji:

Hayvan bilimidir.

Botanik:

Bitki bilimidir.

Antropoloji:

İnsan bilimidir.

Etnoloji:

İnsan ırkını inceleyen bilim dalıdır.

Demografya:

Nüfus bilimidir.


         

                          COĞRAFYA KAZANIMLARIM 

1: Katrina kasırgası nerede ve ne zaman olmuştur?

2:Türkiye de birinci sırada görülen doğal afet hangisidir?

3:Gelgit nedir?

4:dünyayı oluşturduğu düşünülen patlama nedir?

5:Hipokratın ilk felsefesi nedir?

6:Coğrafyanın ilkelerinden nedensellik nedir?

7:Coğrafyanın yer bilimi geleneklerini açıklayınız?

8:Tektonik afetler nelerdir?

9.Orejenesin oluşturduğu şekiller nelerdir?

10:Bindirme mekanizması nedir?

11:Taşkürenin kalınlığını değiştirmeyen fay hangisidir?

12:Denge profili ne demektir?

13:Türkiye akarsuları denge profiline ulaşmış mıdır?

14:Terselme nedir?

15:Türkiye de etkili olan topografya nelerdir?

16:Deprem fay hatları ülkemiz de en çok nerede görülür?

17:Topografya türleri nelerdir?

18:En sert mineral nedir?

19:Türkiye de tropikal siklon neden görülmez?

20:Telafi mekanizması nedir?

21:Büyük ölçekli şekiller,orta ve küçük şekiller nelerdir?

22: Fülüvyal tpografya  nedir, aşındırma derecesi ne kadardır?

23:Antroposon devri hangi dönemi kapsar?

24:Su bölümü nedir?

25:Taban seviyesi nedir?

26: Dawritik akarsu nedir?

27:Geriya aşındırma nedir?

28:Kapma olayı  nedir?

29:Antesedant boğaz nedir?

30:Denge profili nedir?

31:Süren pozisyon mekanizması nedir?

32:Epienik(sürempoze) boğaz nasıl oluşur?

33:Birikinti konisi nedir?

34:Taraçalar niçin kullanılır?

35:Birikinti yelpazesi nedir?

36:Vadi türleri nelerdir?

37:Asimetrik vadi nasıl oluşur?

38:Bakı etkisi nedir?

39:Glasiel dönem nedir?

40:Su bölümü çizgisi nedir?

41:Pleistosenin kaç devri vardır en eski olanı hangisidir?

42:Kanyon vadi de hangi yapı vardır?

43:Çentik vadi arazi yapısı hakkında nasıl bir bilgi verir?

44:Dolin,uvala,polye nedir?

45:Obruk nedir?

46:Karstik arazi nedir?

47.Karstik arazi Türkiye de nerelerde görülür?

48:Tekne vadi nedir?

49:Tombolo nasıl oluşur?

50:Fiyork nasıl oluşur?

51:Boyun nedir?Nasıl oluşur?

52:Delta nedir?Nasıl oluşur?

53:Selva ne demektir?

54:Eriyebilen kayaçlar hangileridir?

55:Traverten nedir?Nasıl oluşur?

56:Sarkıt, dikit ve sütun nedir?Nasıl oluşur?

57:Düden nedir ve nasıl oluşur?

58:Kör vadi nedir ve nasıl oluşur?

59:Voklüz nedir ve nasıl oluşur?

60:Falez nedir ve nerelerde görülür?

61:Kıyı bölgesi nedir?

62:Kıyı çizgisi nedir?

63:Kıyı okları nedir?

64:Aşındırma dış güçleri nelerdir?

65:Aşındırma iç güçleri nelerdir?

66:Barkan nedir?

67:Kumul nedir?

68:Çöl  kaldırımı nedir?

69:Türkiye'de kumullar nerelerde görülür?

70:Korozyon nedir?

71:Atrisyon nedir?

72:Fizyolojik kuraklık nedir?

73:Fizyolojik kuraklık hangi durumlarda görülür?

74:Konverjan nedir?

75:Dünyanın en a yağış alan yeri neresidir?

76:Topografyayı deniz seviyesinin altına aşındıran aşınım türleri nelerdir?

77:Mantar kaya nedir ve nerelerde görülür?

78:Yardang nedir ve nerelerde görülür?

79:Regrasyon nedir?

80:Drumlin nedir?

81:Sirk gölleri nasıl oluşur?

82:Buzul moreni nedir ve nasıl oluşur?

83:Eratik buzul nedir?

84:Türkiye'de topografya haritaları hangi kurum tarafından tarafından hazırlanıp, üretilir?

85:Topografya haritaların da eş yükselti eğrileri hangi kurum tarafından üretilir?

86:Topografya haritaları hangi alanda kullanılır?

87:Topografya haritalarında eş yükselti eğrileri hangi yeryüzü şekline karşılık gelir?

88:Haliç nedir?

89:Basınç alanları nelerdir?

90:Bulut tipleri kaça ayrılmaktadır?

91:Kamülüs ne demektir?

92:Nimbostratus bulutunun özellikleri nelerdir?

93:Cumulonimbus bulutları nedir?

94:Yağışlar nasıl oluşur?

95:Yağış oluşumu kaç çeşitte görülür?

96:Konveksiyonel yağışların diğer adı nedir?

97:Konveksiyonel yağışlar nasıl oluşur ve nerelerde görülür?

98:Etezyen rüzgarı nedir?

99:Dünyanın en az yağış alan bölgesi neresidir?

100:Dünyanın en çok yağış alan bölgesi neresidir?

101:Dünyada kaç tür iklim çeşidi vardır?

102:Türemiş senklinal nedir?

103:Terselme nedir?Havada terselme olursa ne olur?

104:Tektonik hareketlerden kaynaklanan doğal afetler nelerdir?

105:Atmosferle ilgili doğal afetler nelerdir?

106:Profil analizi ne amaçla yapılır?

9 Mart 2017 Perşembe

 

           GEÇTİĞİM VE GEÇMEK İSTEDİĞİM YOLLAR




7 Mart 2017 Salı

                           COĞRAFYACILAR

                                           -2-

İBN HURDAZBİH

 İbn Hurdazbih günümüze kadar ulaşan Kütabü'l-mesalik ve'l-memalik'in yazarıdır.Fars kökenli bir coğrafyacıdır.





Yollar ve Ülkeler kitabını 846-7 yılında yazmıştır.
Tüccarların izleyebileceği bir yol kitabı, İslam dünyasında ki ticaret yolları ve ulak yollarının yanında , Hazar Denizinden ve Rusya'nın Avrupa yakasından kuzey Afrika'ya kadar ve İspanya'daki posta durakları belgelenmiştir.İbn-i Hurdazbih Halifelik boyunca posta yolları üzerinde çok ayrıntılı bilgi sağlamış, evreleme yerleri ve aralarındaki mesafeleri fersah olarak açıklamıştır.    










İSTAHRİ       

                                                                                           İstahri, 10.yüzyılda yaşamış olan İslam Coğrafyacısı, gezgin ve bir tür masalek edebiyetının kurucusudur.İran şehri İstakhr'da doğduğu için İstahri "İstakhrlı"olarak anılmıştır.


          





Çıktığı uzun yolculuklarda ki gözlemlerini ve incelemelerini ; 919 yılında yazdığı Kitabe el-Misalik ve'l Memalik' de anlatmıştır.Bu eserde tüm kıtaların renkli haritaları bulunmaktadır.



                                                                                       







EL-MESUDİ

Irak, Bağdat doğumlu Arap tarihçi coğrafyacı ve gezgindir."Arapların Heredotu" olarak tanınan       el-Mesudi  dünya tarihini konu eden eseri Muruc       ez-Zeheb ve Ma'adin el-Cevahir ile  tanınır.
Bu  eseriyle tarih ve coğrafyayı geniş çaplı bir biçimde birleştiren ve aynı eserde sunan ilk Arap olmuştur.                                                                                    
                                                  




BATLAMYUS

Coğrafya adlı yapıtıyla matematiksel coğrafya alanını kurmuştur.
Coğrafya'nın birinci kitabı , Dünya'nın büyüklüğü ve kartografik izdüşüm yöntemleri  hakkında ayrıntılı bilgi verir.

İkinci kitapla yedinci kitap arasında , tanınmış memleketlerdeki önemli yerlerin , yani önemli kentlerin, dağların ve nehirlerin enlem ve boylamları verilerek Dünya'nın düzenli bir tasviri yapılır.Enlem ve boylamlardan , yani bir başlangıç dairesine olan uzaklıklardan söz eden ilk bilgin olan Batlamyus'un enlem ve boylam tablolarıyla açıklamaya çalıştığı Dünya , 20 güneyden, 65 kuzeye ; batıdaki Kanarya adalarında , bunların yaklaşık 180 doğusundaki bölgelere uzanmaktadır.
Bunun dışında kalan bölgeler Batlamyus tarafından bilinmemektedir.


Başlangıç meridyenini sağlam bir şekilde belirleyemediği için, vermiş olduğu koordinatlar hatalıdır.
Ancak Kolomb bu yanlış bilgilerden cesaret alarak Batı'ya doğru  gitmiş ve Kuzey Amerika'ya ulaşmıştır.

Batlamyus iklim, doğal ürünler ve fiziki coğrafyaya giren konularla hiç ilgilenmemiştir.


EVLİYA ÇELEBİ

Evliya Çelebi seyahatleri ve yazmış olduğu seyahatnamesi ile  ünlenmiştir.
İlk gezisini İstanbul ve çevresine yaptı.1640  başlarında Bursa'ya gitmek üzere İstanbul'dan çıktı.Bu seyahatten 35 gün sonra geri döndü.
Evliya Çelebi ikinci seyahatini Temmuz 1640'ta İzmit'e yaptı.Bu suratle 1640'dan 1681'e kadar sürecek olan elli yılı aşkın bir seyahat hayatı yaşadı.

Gezdiği yerler arasında o zamanki Osmanlı İmparatorluğu  sınırları içerisinde yer alan  hemen hemen bütün yerler vardır.Gezmek için gittiği son yer Mısır oldu.

Ünününe ün katan Seyahatname kitabı 10 ciltten oluşur.                  

PİRİ REİS

Piri Reis denizciliğe amcası Kemal Reis'in yanında başladı.1487-1493 yıllarında Akdeniz'de korsanlık yaptılar.
1486'da Endülüs'te Müslümanların hakimiyetindeki son şehir olan Gırnata'da    katliama uğrayan Müslümanlar Osmanlı Devletinden yardım isteyince o yıllarda deniz aşırı sefere çıkacak donanması bulunmayan Osmanlı Devleti , Kemal Reis'i Osmanlı bayrağı altında İspanya'ya gönderdi.Bu sefere katılan Piri Reis amcası ile birlikte Müslümanları İspanya'da Kuzey Afrika'ya taşıdı.

Venedik üzerine sefer hazırlığına girişen II.Beyazıt Akdeniz'de korsanlık yapan denizcileri Osmanlı donanmasına katılmaya çağırması üzerine 1494'te amcası ile birlikte Osmanlı hizmetine girdi.

Piri Reis 1495-1510 yıllarında İnebahtı. Motan,Koron, Navarin, Midilli, Rodos gibi deniz seferlerinde görev  yaptı.Akdeniz'de yaptığı seferler sırasında gördüğü yerleri , daha sonra Kitab-ı Bahriye adıyla dünya denizciliğinde ilk klavuz kitabı olma özelliğini taşıyacak olan kitabının taslağı olarak kaydetti.

Gözlemlerinden yararlanarak 1513'te ilk Dünya haritasını çizdi.Atlas Okyanusu , İber Yarımadası, Afrika'nın batısı ile Amerika'nın doğu kıyılarını kapsayan üçte birlik parça , bu  haritanın günümüzde elde bulunan bölümüdür.                        

Piri Reis yaptığı seferlerden sonra , tuttuğu notlardan kitabını yazmak için Gelibolu'ya döndü. Derlediği notlarını bir denizcilik kitabı olan Kitab-ı Bahriye'de bir araya getirdi.

BİRUNİ

Biruni'nin astronomi alanında yaptığı çalışmalarının başında Sultan Mesut'a 1010'da sunduğu "Mesudi fi'l Heyeti ve'n-Nücum" adlı yapıtı gelmektedir.

Kanun adlı eserinde Aristo ve Batlamyus'un görüşlerini tartışma konusu yaparak Dünya'nın kendi ekseninde dönüyor olma olasılığı üzerinde durması bilim tarihi açısından önemlidir. Ancak bu konuda kesin bir sonuca varamadığı düşünülen Biruni'nin günümüze kadar bu konuda eserine ulaşılamamıştır.

"Nihayatü'l-Emakin" adlı yapıtı , coğrafyadan, jeoloji ve jeodeziye kadar bir dizi konudaki yazılarını içerir.
Sultan Mesut'a sunduğu "el-Kanunü'l-Mesudi" Biruni'nin astronomi alanındaki en önemli yapıtıdır.

Enlem eğikliğini Kas ,Gürgenç ve Gazze'de yaptığı çeşitli hesaplamalarla aslına çok uzak değerlerde bulmuştur.
Boylamın belirlenmesi  enlem eğikliğine göre daha zor olduğundan Biruni, iki nokta arasındaki boylam farkını enleme ve aradaki toplam uzaklığa dayanan bir formülle hesaplama yoluna gitmiş , ölçme ve gözlemlerinde hata payını en aza indirgemek için  uğraşmıştır.
Bunun yanında gözlem aletlerinin boyutunu büyütmek yerine onları çapraz çizgilere bölmeyerek duyarlılığı arttıracağını keşfederek verniye ilkelerinin temellerini atmıştır.

KOPERNİK

Nikolas Kopernik "Göksel Kürelerin Devinimleri Üzerine" başlığını taşıyan baş yapıtında Güneş Sisteminin tarifini yapmış,gezegenlerin güneşin merkezinde olduğu sabit yörüngeler üzerinde hareket ettiğini kabul eden Günmerkezlilik yasasını savunmuştur.1543 yılında , Kopernik'in ölümünden kısa bir süre önce yayınlanan bu kitap, "Kopernik Günmerkezliliği " denilen astronomik modelin başlangıcını oluşturur ve modern astronomik ve bilimsel gelişmelerin başlangıç noktası olarak gösterilebilecek bilim tarihinde bir dönüm noktası teşkil etmektedir.

Teorinin temelini oluşturan varsayımlar aşağıdaki gibi listelenmiştir;
-Gökyüzün de bulunan kürelerin veya dairelerin tek bir merkezi yoktur.

-Dünya'nın merkezi evrenin merkezi değildir, sadece yer çekiminin ve ayın merkezidir.

-Bütün küreler Güneş onların ortasındaymış gibi dönerler bu yüzden Güneş evrenin merkezidir.

-Yıldızlar hareketsizdir.Görünen günlük hareketleri dünyanın günlük dönüşünden kaynaklanmaktadır.

-Dünyanın güneş etrafındaki yörüngesel hareketi gezegenlerin hareketinin ters yönde görünmesine sebep olur.

-Dünya Güneşin etrafında bir kürenin içinde hareket eder, bu güneşin yıllık yer değiştirmesi şeklinde görünmesine sebep olur; dünya birden fazla harekete sahiptir.


RATZEL

Siyasi coğrafya, devletle yer arasındaki ilişkileri coğrafyanın temel çalışma   prensiplerine göre inceler.Alman bilim adamı Friedric Ratzel insanın dünyaya dağılışının doğal şartların etkisiyle oluştuğunu iddia ettiği Politik Coğrafya kitabıyla Siyasi Coğrafyanın kurucusu sayılır.

Bir ülkede , dünyanın tamamı veya  bir kısmında, doğal, beşeri ve ekonomik olayların dağılışları  , aralarındaki bağlantılar ile neden ve sonuçlarını inceleyerek, devlet işleyişi ile görüşler ileri sürer.
Kutup bölgeleri ve ekvator Afrika devlet  yapılarının zayıf olması , orta enlemlerde güçlü ve köklü devletlerin kurulması , coğrafyanın siyasete etkisine örnektir.






ALFRED LOTHAR WEGENER 

Gökbilim, meteoroloji ve yerbilim alanlarında çalışmıştır.
Kıta kayması kuramını ortaya koymuştur. Wegener bu konudaki ilk görüşlerini 1912 yılında ortaya koymuştur."Kıtaların ve Okyanusların Kökeni"  adlı eserini 1915 yılında yayınlamıştır.
Bu kitapta; başlangıçta tüm kıtaların Pangea adında tek bir kıta olduğunu , sonradan parçalanıp dağılarak zamanla günümüzdeki yerlerine ulaştığını ileri sürmüştür.Kuzey Kutbu'nun araştırılmasında katkıları olmuştur.Ayrıca kıtaların ayrılması ve günümüzdeki konumuna gelmesi hakkındaki fikirleri  vardır.










GALİLEO

Rönesans'ın bilimsel devrimine büyük  katkıda bulunmuş ve "gözlemsel astronominin babası", "modern fiziğin babası" ve "bilimin babası" gibi isimler takılmıştır.Gözlemsel astronomiye katkıları arasında Venüs'ün evrelerinin teleskopik kanıtı , Jüpiter'in en büyük dört  uydusunun keşfi ve güneş lekelerinin gözlemi ve analizi bulunmaktadır. Galileo ayrıca uygulamalı bilim ve teknoloji alanında da çalışmış ve geliştirilmiş bir askeri pusula icat etmiştir.

Galileo "İki Ana Dünya Sistemi Üzerine Diyalog" kitabında güneş merkezli sistemi savunmuştur.Kitabın Papa 8.Urban'a bir saldırı niteliğinde olduğu düşünülmüş ve Galileo ihbar edilmiştir.Engizisyon tarafından yargılanan Galileo'nun dalalet suçu işlediği öne sürülmüş ve Galileo  yazdıklarından caymaya zorlanmış hem de hayatının geri kalanını ev hapsinde geçirmeye mahkum edilmiştir.Ev hapsindeyken en başarılı çalışmalarından olan İki Yeni Bilimi yazmış ve bu kitapta kırk yıl öncesinde kinematiği ve maddelerin kuvveti ile ilgili çalışmalarına yer vermiştir.


İDRİSİ

Gençliğinde İspanya'yı , Portekiz'i , Fransa'nın Atlas Okyanusu kıyılarını , Güney İngiltere'yi , Kuzey Afrika'yı gezen ve henüz 16 yaşındayken Anadolu'ya da gelen İdrisi, bu araştırma gezilerinde önemli bilgiler toplamıştır.

1145'te Sicilya'daki Norman kralı II.Roger'in hizmetine girmiş ve hayatının geri kalanını orada geçirmiştir.Kralın ölüm tarihi olan 1154'te gümüşten bir yer küresi ile Roger'in Kitabı adlıeserini tamamlayarak krala sunmuştur.

Bu kitap için hazırlanmış olan 70 paftalık Dünya Haritası, o  döneme değin bilinen Dünya'nın mükemmel bir tasvirini vermeyi amaçlayan kapsamlı bir çalışmadır ve bu nedenle haritacılık tarihinde önemli bir yer işgal eder.Bu nedenle haritacılık tarihinde önemli bir yer işgal eder.Bu haritalar incelendiğinde, Dünya'nın ekvatordan kuzeye doğru yedi iklim kuşağı ve bunları dik kesen  on boylam çizgisiyle 70 parçaya bölündüğü görülür.Her parçanın kapsadığı ülkelerin coğrafi özellikleri, madenleri,bitkileri,hayvanları, yolları vs. ayrıntılı bir şekilde anlatmış olup özellikle Akdeniz  yöresi ve Balkanlar hakkında verilen bilgiler çok önemlidir. İdrisi bu kitabı hazırlarken , kendi gözlemlerinin yanında İbn Havkal'dan ve Kral II.Roger için seyyahlar ve tacirler tarafından düzenlenmiş olan raporlardan yararlanmıştır.      
                                                                                          

                                                                                                 
                                                                                                           

                              COĞRAFYACILAR 

                                                 -1-

      TALES


Ege kıyısında bulunan Milet'te doğmuştur.İlk büyük astronomi bilgilerindendir. M.Ö 28 Mayıs 585'te güneş tutulmasını önceden hesapladı. Ay ve Güneş tutulmalarını saptamayı başarmış, ama tutulmaların nasıl olduğunu açıklayamamıştır. Dünya'yı  oluşturan temel yapının su olduğunu öne sürdü. Tales yeryüzünün kocaman bir ada gibi büyük bir okyanusun üzerin de yüzdüğünü yer sarsıntılarının adanın zaman zaman titremesinden kaynaklandığını öne sürdü. Tales , Dünya'nın, Evren'in merkezinde bulunduğunu ; akıntılarıyla depremleri ve su kaynaklarını oluşturan bir su kütlesi içerdiğini kabul etmiştir.

   ANAKSİMENDROS ( EVRENİN BABASI)

Miletos'da Sokrates öncesi dönemde yaşamış iyonlu bir filozoftur.O hem bir doğa filozofu hem de bir doğa araştırmacısıdır. Her iki alanda da çığır açmıştır.Bilime önderlik yapan ve evrene farklı gözle bakıp inceleyen ilk kişidir. Astronominin kurucusu sayılır ve ilk kez kozmoloji ya da dünya üzerinde sistematik felsefe görüşü geliştiren filozoftur.


Dünyamızın bir Evren yani planlı bir şekilde düzenlenmiş bir bütün olduğunu ilk kez o ifade etmiştir. Anaksimendros'un  mitolojiyi kullanmadan evreni açıklamaya çalışması onu bu konuda kendinden önce yazan yazarlardan ayırır.Tarihe en büyük katkısı Evren hakkında ve hayat hakkında yazdıklarıdır.Bu yüzden Evrenin Babası olarak adlandırılır.

Bilinen Dünya'nın bir haritasını çizmiştir.Ussal çıkarımlara önem veren bir düşünür olduğundan simetriye ağırlık vermiştir.

Sıcakla soğuğun önceden beri var olan doğurusu nesnesi kozmosun meydana gelişinde ayrılmış ve bundan yeryüzü çevresindeki havayı bir ağacın kabuğu gibi saran bir alev kümesi meydana gelmiş , bu küre  parçalanıp da bir takım daireler halinde toplandığı zaman güneş, ay ve yıldızlar onun yerini almışlar.Güneş'in çizdiği daire dünyanın 27 misli, ayınki de 19 misliymiş. En yukarı da güneş sonra ay en aşağıda yıldızlar çemberi bulunuyormuş.

Onun kuramında ki yenilik yerin şu yada bu biçimde göklerde bir yerlerde asılı olduğu ya da bir yerden destek aldığı biçiminde ki eski kanıyı reddetmesidir.Ona göre yeryüzü şekil bakımından silindir biçiminde ve yüksekliği genişliğinin üçte biri kadardır.İki düz yüzeyden biri üzerinde biz yürüyoruz, öteki bunun karşısın da bulunuyor ve yer evrenin merkezinde desteksiz bir konumda durmaktadır çünkü herhangi bir yönde hareket etmesi  için  bir neden yoktur, bundan dolayı da hareketsizdir.

Meteoru ve depremi fizik yönünden ilk o açıklamıştır.Gök haritalarını çıkarırken geometriden ve matematiksel orandan yararlanmıştır. Gnomonu (gök ölçüsü) ,  o bulmuş ve güneş saatinin yanına dikmiştir.Ayrıca ilk haritayı çizen bir Sphaere yani gök küresi  planlayıp gerçekleştiren de yine o'dur.
Ama özellikle yeryüzünün boşlukta durduğunu keşfetmesi ve bunu matematiksel yönden açıklaması o gün için duyulmamış bir varsayımdır.

            ANAKSİMENES 

Doğa filozofu ve geleneksel olarak Batı dünyasının ilk filozofları kabul edilen Miletos'lu üç düşünürün sonuncusudur.

Anaksimenes, aynı Anaksimendros gibi bir fizikçi, bir doğa bilimcisidir.O da doğa olaylarını , bir doğa bilimcisi gibi açıklamak istemiştir.Bunun için,  onun açıklamalarında da dini yorumlara rastlanmaz.

Talas'in SU ana maddesinin yerini , Anaksimenes de HAVA alır.Ona göre herşey  havadan oluşur. Hava hem gevşeyen hem de sıkışabilen birşeydir.Hava gevşeyince yukarıya doğru yükselen ateş olur.Hava sıkışınca önce buhar ve duman olur.Bu duman ve buhar bulutları daha çok sıkışınca yağmur olur, su olur.Suyun sıkışması sonucunda önce çamur, sonra toprak, en sonra da taş olur.O halde ateş-su-toprak , öz olarak hava ve onun gevşeyip sıkışmasının dereceleridir. Bu nedenle sıcaklık ve kuruluk seyrekliği ifade ederken , soğukluk ve ıslaklık yoğunlaşmış maddeyle ilişkilidir.

Yeryüzünü tepsiye benzetmiştir. Yassılığından dolayı havanın üzerin de durduğunu söylemiştir. Kosmos'u soğuk ve hava sardığını söylemiştir.
Yıldızlar ona göre yeryüzünün altında değil çevresin de dolaştığını söylemiştir.
Ayın ışığını güneşten aldığını söylemiştir ve Ay tutulmasının doğru açıklamasını ilk olarak o yapmıştır.
Deprem kuramını ortaya koymuştur.Yer depreminin nedeninin yeryüzünün kendisi olduğunu söylemiştir. Ya sıvının gevşettiği ya ateşin kemirdiği yada içinde ki havanın şiddetinin sarstığı bir takım parçaların yeryüzünden kayıp düştüğünü söylemiştir.

Evrenin 7 bölümlü bağlantılı bir düzeni olduğunu söylemiştir.
1:Ayrılmamış(öge) yapısı
2:Yıldızların
3:Güneşin dolaştığı küre
4:Ayın küresi 
5:Yağmur, gök gürültüsü , karı meydana getiren havanın birleşmesi ve dizilişi
6: Deniz, ırmaklar
7:Toprak

             ARŞİMET

  Antik dünyanın ilk ve en büyük bilim adamı olarak kabul edilir.
 Hidrostatiğin ve mekaniğin temelini atmıştır.                               Arşimet , kendi adıyla tanınan Sıvıların Dengesi Kanununu da bulmuştur.Suya batırılan bir cismin taşırdığı suyun ağırlığı kadar kendi ağırlığından kaybettiğini fark ederek hamamdan BULDUM! diye bağırarak çıplak dışarı fırlamıştır.
Anlatıldığına göre , bir gün Kral 2. Hieron   yaptırmış olduğu altın tacın içine kuyumcunun gümüş karıştırdığından kuşkulanmış ve bu sorunu çözmesi için Arşimet'e söylemiştir. Sorunu bir türlü çözemeyen Arşimet yıkanmak için gittiği hamamda , hamam havuzunun içindeyken ağırlığının azaldığını hissetmiş  ve BULDUM! diye bağırarak hamamdan çıkmıştır.
Arşimet'in bulduğu şey ; su içine daldırılan bir cismin taşırdığı suyun ağırlığı kadar ağırlığını kaybetmesi ve taç için verilen altının taşırdığı ile tacın taşırdığı su karşılaştırıldığın da sorunun çözülebilmesiydi. Çünkü her maddenin özgül ağırlığı farklı olduğundan aynı ağırlıktaki farklı cisimler farklı hacme sahiptir.
Bu nedenle suya batırılan aynı ağırlıktaki iki farklı cisim farklı miktarlar da su taşırır.

      

        ERATOSTHENES                                                                     

 Eratosthenes , geography kelimesini kullanan ilk kişidir ve coğrafya biliminin temellerini atmıştır.Ayrıca enlem ve boylam sistemini icat etmiştir.
Dünyanın çevresini hesaplayan ilk kişidir.Dünyanın çevresini  stadyum uzunluk birimine göre hesaplamıştır.
Bunun yanı sıra eksen eğikliğini de hesaplayan ilk kişidir.Dünyanın Güneşe olan uzaklığını tam olarak hesaplamış ve 29 Şubat'ı kullanarak takvimlerde ortaya çıkan  senkronizasyon problemini ortadan kaldırmıştır.

Coğrafi ve kartografik bilgilerini kullanarak paralel ve meridyenlerle yapılmış ilk dünya haritasını çizmiştir.
                                                                                          










                            






Eratosthenes Mısır'dan çıkmadan Dünya'nın çevresini ölçmüştür.Antik Mısır da Asvan şehri Yengeç Dönencesin de olduğu için yaz gündönümün de güneş tam tepedeyken gölge boyunun sıfır olduğunu biliyordu. Gnomonu kullanarak öğle vaktinde İskenderiye'deki gölge açısını ölçtü ve güneye doğru    7 12' olarak buldu ve pusula yardımı ile gölge açısını buldu.

             HİPPARKOS


Anadolu'daki Nikea (İznik) kentinde doğmuştur.Yaşamının büyük bir kısmını Rodos'ta geçiren ve orada ölen Hipparkos daha çok yıldızlara ilişkin gözlemleriyle tanınır.Çıplak gözle görülen yıldızları parlaklıklarına göre sınıflandırdı. Ay'ın ve Güneş'in uzaklıklarını bulmaya yönelik çalışmlar yapmıştır. Matematiğin  bir dalı olan Trigonometriyi bulmanın yanında yeryüzündeki her noktanın yerini enlem-boylam dereceleriyle belirtme yöntemini ilk uygulayan kişidir.

            STRABON

Yunan tarihçi , coğrafyacı ve filozoftur.Yaşadığı dönemde bilinen  yerlere yapılan göçlere ve hangi milletlerin yerleşmeler yaptığı üzerine gerçekleştirdiği çalışmalarla ün kazanmıştır.












.


Dünyanın ilk coğrafyacısıdır.
Antik Dünya hakkındaki coğrafya kitabıyla tanınmıştır. Geographika kitabı 17 cilt içerir.
  








Strabon , Kalkedon'dan bahsederken "Denizden biraz içerde , içinde küçük timsahların yaşadığı bir pınar vardı."demiştir.Bu timsahlı pınarın Kadıköy'ün hangi tarafın da olduğu bilinmemektedir.

Strabon aynı zaman da Antik Dönemde volkanizmanın ilk neden/sonuç ilişkisine dayanan açıklamasını yapan yer bilimcidir.


HEREDATİOS(Coğrafyanın Babası)

Hekataios, küçük bir kısmı günümüze kadar ulaşan Historia adlı eserinde Yunan gelenek  ve mitolojisini tanıtmış, Asya ve Avrupa'nın tasvirini  veren iki bölümlük Dünya Turu adlı diğer bir eserinde ise, gezip gördüğü yerlerin fiziki ve beşeri coğrafyası hakkında  ayrıntılı bilgiler vermiştir.

Gemicilerden , tacirlerden ve kendi gezilerinden elde ettiği bilgileri bir araya  getirerek, ilk defa tasviri coğrafyaya ilişkin bilgiler  bir  yapıt yazdı.Bu yapıt onun "Coğrafyanın Babası unvanını" kazandırdı.     

Yeryüzünün dairesel olduğuna ve çevresinin okyanusla çevrilmiş bulunduğuna inanıyordu.Akdeniz, Karadeniz ve Hazar Denizi'ne kabaca işaret edilmiş ve Yeryüzü,  bu denizlerle iki parçaya bölünmüştü; kuzeyde Avrupa ve güneyde Asya ve Afrika bulunuyordu.Nil nehrinin , Yeryüzünü çevreleyen okyanustan çıktığını varsaymıştır.